Göz Tansiyonu (Glokom) Nedir?
Göz tansiyonu (glokom), optik siniri (görme siniri) etkileyen bir dizi göz rahatsızlığını tanımlamak için kullanılan bir terimdir. İlerleyen evrelerde görme kaybına neden olabilen optik sinir hasarının en yaygın nedenidir. Genellikle göz içinde biriken sıvının göze baskı uygulaması sonucunda optik sinirlerin sinsi bir şekilde yavaşça zarar görmesi ile oluşur. Yüksek göz içi ya da intraoküler basıncı ile karakterize edilen glokom, bazı insanlarda normal seviyede bir göz içi basıncına rağmen gelişebilir. Tedavi edilmediğinde veya gerekli önlemlerin alınmadığı durumlarda glokom, kalıcı ve geri dönüşü olmayan görme kaybına neden olabilir. Glokom her iki gözde de görülebilir; ancak çoğunlukla gözlerden bir tanesi daha çok etkilenir. Göz tansiyonu kornea ve iris arasındaki açıklığa göre açık açılı ve kapalı açılı glokom olarak adlandırılır. Açık açılı formda bir göz hafif derecede etkilenirken diğer gözde daha şiddetli bir hasar meydana gelebilir. Kapalı açılı form ise bir gözde meydana geldiğinde 5 ila 10 yıl içinde diğer gözde de glokom görülme olasılığında %40 ila %80 arasında artışla ilişkilidir. tansiyonun vücutta pek çok organı etkilemesi sonucu hastalar araştırma yaparken “göz tansiyonu nedir?” sorusu üzerinde durabilirler. Glokom, günümüzde halk arasında karasu hastalığı veya göz tansiyonu olarak da anılır . Tüm dünyada kalıcı görme kaybının en önemli nedenleri arasında yer alan glokom, yavaş ilerleyen bir hastalıktır. Özellikle ileri yaştaki bireylerde görülme riski yüksektir. Erken teşhis ve tedavi edilmesi ise iyileşmenin sağlanması için oldukça önemlidir. “Göz tansiyonu belirtileri nelerdir?” gibi sorulara bu yazı ile yanıt bularak glokom hakkında daha fazla bilgi sahibi olabilirsiniz. Göz tansiyonu (glokom), optik sinirlerin (göz sinirlerinin) ilerleyici hasarı ile karakterize bir hastalık grubudur. Bu gruptaki hastalıkların en belirgin ortak özellikleri arasında retina tabakasında bulunan ganglion hücrelerinin ölmesi ve sinir liflerinin incelmesi yer alır. Ganglion hücreleri, merkezi sinir sistemi ve göz arasındaki sinir iletimini sağlayan nöronlar olduğundan, bu hücrelerin kaybı görme duyusunda azalmaya neden olabilir. Glokom, genellikle ilk evrelerde herhangi bir belirtiye yol açmaz. Hastalığın ileri evrelerinde bazı göz tansiyonu belirtileri ortaya çıkabilir. Bu nedenle hastaneye başvurulduğu zaman hastalığın ileri evreleri ile karşılaşılabilir . Göz tansiyonunun klinik bulgularından bazıları aşağıdaki gibidir:- Gözlerde ağrı,
- Mide bulantısı ve kusma,
- Bulanık görme,
- Gözde kızarıklık,
- Işıkların etrafında halka şeklinde renkler görme.
Göz Tansiyonu Türleri ve Belirtileri
Birden fazla çeşidi olan göz tansiyonu şu şekilde sınıflarılır:- Açık açılı glokom: En yaygın tipidir. Drenaj kanallarındaki bir sorundan dolayı ortaya çıkar. Aylar veya yıllar boyunca gözde biriken sıvı bir süre sonra optik sinire baskı uygular. Herhangi bir semptoma neden olmadığı için çok sonradan fark edilebilir.
- Kapalı açılı glokom: Nadir bir tiptir ve genellikle aniden oluşur. Kişide göz ağrısı ve baş ağrısı gibi semptomlara sebebiyet verebilir ve acil müdahale gerektirir.
- Normal tansiyonlu glokom: Göz tansiyonu yüksek olmadığında da optik sinir hasarı oluşabilir. Asya kökenli kişilerde daha yaygın görülür.
- Konjenital glokom: İsminden de anlaşılacağı üzere doğumsal olan türüdür. Bazen bebekler anne karnından düzgün oluşmamış drenaj kanalları ile doğar. Doktorlar tarafından doğumda veya çocukluk döneminin ilerleyen yıllarında fark edilebilir.
- Göz ağrısı
- Baş ağrısı
- Işık kaynağının etrafında haleler görmek
- Bulanık görme
- Görüş açısında azalma
- Görme duyusunda meydana gelen değişiklikler
- Mide bulantısı veya kusma
- Kırmızı göz
Göz Tansiyonu Risk Faktörleri
Göz tansiyonuna yakalanma riskini artıran bazı durumlar şunlardır:- Etnik köken: Siyahi kişilerde görülme riski daha yüksektir. Asyalı kişilerde ise kapalı açılı glokom görülme riski daha yüksektir.
- Yaş
- Diyabet
- Hipermetrop veya miyop
- Hipertansiyon veya hipotansiyon
- Göz yaralanması veya ameliyatı
- Uzun süre kortikosteroid kullanmak
Göz Tansiyonu Kaç Olmalı?
Sağlıklı bir bireyin göz içi basıncı 10 ile 21 mmHg aralığında olmalıdır . Fakat normal göz basıncına sahip bireylerin de glokom tanısı alması mümkündür. Bu duruma normal basınçlı glokom adı verilir . Bu durumda genellikle göz içi basıncı 21 mmHg’nin altındadır . Fakat görme sinirlerinde hasar, retinada sinir liflerinde azalma ve görme alanında daralma vardır . Genellikle genetik geçişli olduğu kabul edilir. Diğer glokom türleri genellikle yüksek göz tansiyonu ile karakterizedir. Bu hastalık türleri aşağıdaki gibidir:- Açık açılı glokom: Yaygın görülen bir türüdür. Gözde biriken sıvı zamanla göz içi basıncının artmasına neden olur. Göz içi basıncı sinirlere zarar verene kadar hastalar durumu fark edemeyebilir .
- Kapalı açılı glokom: Akut (aniden gelişen) bir glokom türüdür. İlerleyici olması nedeniyle hemen tedavi edilmelidir .
- Konjenital glokom: Doğumsal bir glokom türüdür. Doğum sırasında, bebeklik ve çocukluk döneminde fark edilebilir .
- Sekonder glokom: Genellikle gözde bulunan bir tümör, katarakt gibi hastalıklar ve göz yaralanmaları sonucunda olarak ortaya çıkar .
- Tonometri testi (göz içi basıncı ölçümü),
- Kornea kalınlığı ölçümü,
- Optik sinir görüntüleme,
- Görme alanı testi.
Göz Tansiyonu Neden Yükselir?
“Göz tansiyonu neden olur?” sorusu altında tansiyonun hangi değere çıkacağı merakı hastalarda olabilir. göz içindeki basıncın bazı sebeplerle artması sonucu 21 mmHg’nin üzerine çıkabilir. Bu genellikle bazı hastalıkların komplikasyonu olarak, doğumsal glokom, açık ve kapalı açılı glokom sonucu ortaya çıkar. Glokom, bazı durumlarda daha kolay ortaya çıkabilir. Hastalığın gelişmle riskini artıran etmenlerden bazıları aşağıdaki gibidir:- 40 yaş ve üzeri olmak ,
- Göz içi basıncının artması ,
- Ailede glokom tanısı olması ,
- Gözde miyop varlığı ,
- Hipertansiyon ve hipotansiyon ,
- Kalp hastalığı ve hipertansiyonu olan diyabetli hastalar ,
- Bazı ilaçların yan etkileri .
Göz Tansiyonu Olan Hastalar Nelere Dikkat Etmeli?
Göz tansiyonu tedavisi sırasında temel amaç, hastalığın ilerlemesinin önüne geçmek ve semptomları azaltarak yaşam kalitesini artırmaktır . İlerlemiş glokomda kalıcı tedavi mümkün olmayabilir. Gelişen sağlık teknolojileri ile farklı tedavi yöntemlerinin önü açılmaya devam etse de bugüne kadar kanıtlanmış tek tedavi yöntemi göz içi basıncın (oküler hipertansiyon) azaltılmasıdır . Tedavi yöntemi hastanın durumuna ve hastalığın türüne göre değişiklik gösterebilir. Genellikle ilaç tedavisi, cerrahi girişim veya lazer tedavisi tercih edilir. Göz tansiyonu olan hastaların tedavi süreçlerinde titiz olmaları ve hekimin reçete ettiği tedavileri uygulamaları önerilir. Göz sağlığını olumsuz etkileyen faktörlerden uzak durmak semptomların ilerlemesini azaltmaya yardımcı olabilir. Glokom ilerleyici, sinsi ve hemen teşhis edilemeyen bir hastalıktır . Uzun yıllar klinik bulgulara sebep olmayabilir. Bu yüzden erken tanı ve tedavi için düzenli olarak göz muayenesi yaptırmanız önerilir.Göz Tansiyonu Tedavisi
Glokom genellikle bir semptoma neden olmadığı için çoğunlukla ileri evrelerde teşhis edilebilir. Bu nedenle ilk olarak düzenli olarak göz muayenesi olduğunuzdan emin olmanız gerekir. Bu nedenle en az 2 yılda bir göz muayenesi olmanızda fayda vardır. Göz tansiyonu için çeşitli testler uygulanabilir. Bunlar göz basıncını ölçen tonometri testi, kornea ile iris arasındaki sıvının kontrol edildiği gonyoskopi, ve görme alanı testi gibi çeşitli testleri içerebilir. Günümüzde göz tansiyonunu evde kullanılabilen aletler ile takip etmek mümkün hale gelmiştir. Bu konuda detaylı bilgiyi buradan edinebilirsiniz. Glokom tanısı alındığında zaman kaybetmeden tedaviye başlanmalıdır. Çünkü tedavi edilmediği durumda kalıcı görme kaybına kadar gidebilir. Göz tansiyonu tedavisi için birkaç seçenek vardır:- İlaç Tedavisi: Glokom tedavisi için geliştirilmiş birçok reçeteli ve reçetesiz ilaç bulunur. Bazı ilaçlar biriken sıvıyı azaltmayı hedeflerken, bazıları drenajı arttırarak optik basıncı iyileştirmeyi hedefler. İlaç tedavisi ömür boyu devam eder.
- Lazer Tedavisi: Doktorunuz direkt veya ilaç tedavisine ek olarak önerebilir. Lazer tedavisi sonuçları açısından değişkenlik gösterebilir. Birden fazla uygulama gerekebilir.
- Cerrahi Tedavi: Ameliyat, ilaç veya lazer yöntemine göre daha etkilidir. Ancak herkes için uygun olmayabilir. Daha detaylı bilgi için doktorunuzla konuşabilirsiniz.
İlginizi Çekebilir : Tansiyon Takip Cihazı