Çoklu Kişilik Bozukluğu (Dissosiyatif) Nedir?
Çoklu kişilik bozukluğu ya da tıbbi adıyla dissosiyatif kimlik bozukluğu bir kişinin iki veya daha fazla farklı kimlik ya da kişilik geliştirmesiyle karakterize edilen bir ruh sağlığı durumudur. “Çoklu kişilik bozukluğu nedir?” için her kimlik kişinin hafızası, davranışları, düşünceleri ve kimliği üzerinde farklı bir etkiye sahip olabilir. Bu kimlikler genellikle kendi yaşlarına, cinsiyetlerine, kişilik özelliklerine ve hatta anılarına sahip olabilir. Bu nedenle hastalığa çoklu kişilik bozukluğu adı verilir. Kişi bu kimlikler arasında geçiş yaptığında diğer kimliklerin yaptığı veya yaşadığı olayları hatırlamayabilir.
Disosiyatif Nöbet Nedir?
Disosiyatif kriz dışarıdan bakıldığında epilepsi nöbetlerine oldukça benzer. Ancak bu nöbetler beyin aktivitesindeki elektriksel sorunlardan değil psikolojik etkenlerden kaynaklanır. Genellikle ağır stres, duygusal travmalar veya başa çıkılamayan duygusal durumların bir sonucu olarak ortaya çıkar. Nöbet esnasında kişi, kasılmalar veya istemsiz titremeler yaşayabilir. Çevresindeki olaylara tepki veremeyebilir ya da bilinci kapalı gibi görünebilir. Fakat bazı durumlarda bilinç tamamen yerinde olabilir. Nöbet sırasında kişi gözlerini sabit bir noktaya dikip boşluğa dalmış gibi görünebilir veya çevresiyle iletişim kuramaz. Kişi genellikle konuşamaz veya hareket edemez. Bu da nöbetin dışarıdan daha ciddi görünmesine neden olabilir. Nöbetin ardından kişi ne yaşandığını hatırlamayabilir veya bulanık bir hafıza ile karşılaşabilir. Bu semptomlar her bireyde farklılık gösterebilir ve nöbetler birkaç saniyeden birkaç dakikaya kadar sürebilir.
Çoklu Kişilik Bozukluğu (Dissosiyatif) Belirtileri Nelerdir?
Çoklu kişilik bozukluğu bir kişinin birden fazla kimlik veya kişiliğe sahip olduğunu hissetmesiyle ortaya çıkan bir ruh sağlığı durumudur. Bu bozukluğun belirtileri karmaşık ve çeşitlidir. Fakat çoklu kişilik bozukluğu belirtileri şunlardır:
- Birden Fazla Kimliğin Varlığı: Kişi iki veya daha fazla farklı kimliğe sahip olduğunu hisseder. Bu kimliklerin her biri farklı isimlere, yaşlara, cinsiyetlere ve kişilik özelliklerine sahip olabilir. Her kimlik kendi düşünce, davranış ve anılarına sahiptir.
- Kimlikler Arasında Geçişler: Kişi farklı kimlikler arasında geçiş yapabilir ve bu geçişler sırasında farkında olmayabilir. Kimlik değiştirdiğinde ses tonunda, vücut dilinde ve davranışlarında belirgin değişiklikler görülebilir.
- Hafıza Boşlukları (Amnezi): Kişi günlük olayları önemli kişisel bilgileri veya çocukluk travmalarını hatırlamakta zorlanabilir. Bu hafıza boşlukları farklı kimliklerin yaşadığı deneyimlerin birbiriyle bağlantısız olmasından kaynaklanır.
- Davranış ve Duygu Değişiklikleri: Farklı kimliklerin farklı kişilik yapıları olduğundan kişinin duygu durumu ve davranışları sık sık değişiklik gösterebilir. Örneğin bir kimlik çok dışa dönük ve cesur olabilirken diğer kimlik daha içine kapanık ve korku dolu olabilir.
- Depresyon ve Anksiyete: Çoklu kişilik bozukluğu olan bireyler genellikle depresyon, anksiyete, kendine zarar verme ve intihar düşünceleri gibi ek ruhsal sağlık sorunlarıyla da karşı karşıya kalabilir.
- Görsel ve İşitsel Halüsinasyonlar: Bazı durumlarda, kişi farklı kimliklerle ilgili sesler duyabilir ya da görsel halüsinasyonlar yaşayabilir. Bu durum şizofreni ile karıştırılabilir fakat halüsinasyonlar başka bir kimliğin varlığını hissetme veya o kimlikle konuşma şeklinde ortaya çıkar.
Çoklu Kişilik Bozukluğu (Dissosiyatif) Kaça Ayrılır?
Çoklu kişilik bozukluğu genellikle farklı alt türlere ayrılmaz. Bununla birlikte dissosiyatif bozukluklar geniş bir yelpazede çeşitli formlarda kendini gösterebilir. Çoklu kişilik bozukluğu bu bozukluklardan sadece bir tanesidir ve genellikle en karmaşık ve yoğun dissosiyatif bozukluk olarak kabul edilir. Dissosiyatif bozukluklar genel anlamda üç ana kategoriye ayrılabilir:
- Dissosiyatif Kimlik Bozukluğu: En ağır ve karmaşık dissosiyatif bozukluklardan biridir. Kişinin birden fazla kimliği olur ve bu kimlikler arasında geçişler yaşanır. Her kimlik kişinin anılarından ve deneyimlerinden farklı parçalar taşır.
- Dissosiyatif Amnezi: Kişi önemli kişisel bilgileri veya travmatik olayları hatırlayamaz. Bu unutkanlık durumu, sıradan hafıza kaybından farklıdır çünkü spesifik olaylar veya kimlik bilgileri unutulur. Genellikle travmatik deneyimlerle ilişkilendirilir.
- Depersonalizasyon/Derealizasyon Bozukluğu: Bu durumda kişi kendisini ya da çevresini gerçek dışı bir şekilde algılar. Kişi kendi bedenine yabancılaşmış hissedebilir (depersonalizasyon) veya çevresindeki dünyayı gerçek dışı, sisli ya da kopuk bir şekilde algılayabilir (derealizasyon).
Her bir dissosiyatif bozukluk farklı semptomlarla kendini gösterebilir. Hepsinde ortak olan temel özellik kişinin düşüncelerinden, anılarından veya kimliğinden kopma veya ayrılma hissidir.
Çoklu Kişilik Bozukluğu (Dissosiyatif) Neden Olur?
Çoklu kişilik bozukluğu genellikle şiddetli çocukluk travmalarına bağlı olarak ortaya çıkar. “Çoklu kişilik bozukluğu neden olur?” sorusu için bu travmaların fiziksel, cinsel veya duygusal istismar gibi yoğun ve sürekli stres yaratan deneyimler içerdiğini söylemek yanlış olmaz. Özellikle çocukluk döneminde bu tür deneyimlerle karşılaşan kişiler başa çıkabilmek için bilinçli olarak travmadan kaçmak ve bu acı veren anılardan kopmak amacıyla zihinsel bölünmeler yaşayabilirler. Çocukluk döneminde zihinsel ve duygusal gelişim henüz tamamlanmamış olduğundan bu tür travmalar kişinin kimlik gelişimini bölebilir. Bu bölünmeler kişinin farklı kimlikler oluşturmasına neden olabilir. Çoklu kişilik bozukluğu bu travmaya karşı bir savunma mekanizması olarak kabul edilir. Kişi acıyla baş edebilmek için farklı kişilikler geliştirir ve her kişilik travmanın belirli yönlerini taşır veya hatırlar. Temel nedeni kişinin kendini aşırı stres veya travmadan koruma amacıyla kimlik bölünmesi yaşamasıdır.
Disosiyatif Kimlik Bozukluğu Genetik mi?
Dissosiyatif kimlik bozukluğu öncelikle çocuklukta yaşanan travmatik deneyimlerle ilişkilendirilse de genetik faktörlerin rol oynayıp oynamadığı hala tam olarak anlaşılamamıştır. Fakat dissosiyatif bozukluklar gibi psikiyatrik durumların gelişiminde genetik faktörlerin dolaylı bir rol oynayabileceği düşünülmektedir. Genetik yapı bir bireyin strese ve travmaya karşı ne kadar hassas olacağını etkileyebilir. Bu da kişinin dissosiyatif bozukluk geliştirme riskini artırabilir. Bununla birlikte ortaya çıkmasındaki temel tetikleyici unsur genellikle ağır çocukluk travması ve istismardır. Dolayısıyla genetik faktörler varsa bile bu bozukluğun ana sebebi olarak çevresel ve psikososyal faktörler ön plandadır.
Çoklu Kişilik Bozukluğunda Karakter Değişimi Nasıl Olur?
Çoklu kişilik bozukluğu olan kişilerde kimlikler arasında geçişler genellikle ani ve kontrolsüz bir şekilde gerçekleşir. Bu geçiş sırasında kişinin davranışları, duyguları ve hatta fiziksel tepkileri büyük ölçüde değişir. Örneğin, bir kimlik çok sosyal ve dışa dönük olabilirken, diğer bir kimlik daha içe kapanık ve çekingen olabilir. Bu farklı kimlikler kişinin ses tonunu, yüz ifadesini ve beden dilini bile değiştirebilir. Kimlikler arasında geçiş yaparken kişi diğer kimlikteyken ne yaşandığını hatırlamayabilir. Bu hafıza boşlukları kişiyi büyük ölçüde zorlayabilir. Çünkü kişi bir kimlikten diğerine geçtiğinde önceden yaşadıklarını hatırlamaz. Ayrıca geçişler genellikle stresli veya travmatik durumlarla tetiklenir. Bu nedenle birey belirli bir tetikleyici ile karşılaştığında farkında olmadan kimlik değiştirebilir. Bu süreç kişinin günlük yaşamını olumsuz etkileyebilir. Kimlikler arasındaki geçişler sırasında kişi kendini kontrol edemez ve bu durum karmaşık ilişkiler ve işlevsellik sorunlarına yol açabilir. Tedavi genellikle bu kimliklerin entegrasyonunu sağlamayı ve kişinin bu durumla daha iyi başa çıkmasını amaçlar.
Çoklu Kişilik Bozukluğu (Dissosiyatif) Tedavisi Nasıl Olur?
Çoklu kişilik bozukluğu tedavisi genellikle uzun vadeli bir süreçtir ve ana hedef kişinin farklı kimliklerini birleştirerek günlük yaşamını daha işlevsel hale getirmektir. Tedavi genellikle şu adımlardan oluşur:
- Psikoterapi (Konuşma Terapisi): En etkili tedavi yöntemi uzun süreli psikoterapidir. Bu terapi türü kişinin geçmiş travmalarıyla yüzleşmesini ve kimlikler arasındaki geçişleri kontrol etmesini amaçlar. Terapist travmatik anıları işleyerek kişinin farklı kimliklerini entegre etmeye çalışır. Bu süreç yıllar sürebilir ve uygun görüldüğünde online doktor ile süreç yönetilebilir. Çünkü kişinin travmatik geçmişiyle yüzleşmesi ve bunu yönetmeyi öğrenmesi zaman alabilir.
- Travma Odaklı Terapi: Çoklu kişilik bozukluğu genellikle çocukluk dönemindeki ağır travmalardan kaynaklandığı için tedavi travma odaklı terapilerle desteklenir. Bu terapiler kişinin geçmişte yaşadığı olayları yeniden yapılandırmasına ve bu olaylarla başa çıkma becerilerini geliştirmesine yardımcı olur. EMDR (Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme) gibi terapiler travmatik anıların etkisini azaltmada kullanılabilir.
- İlaç Tedavisi: Özel bir ilaç tedavisi bulunmamakla birlikte bu bozukluğa sıklıkla eşlik eden depresyon, anksiyete veya travma sonrası stres bozukluğu gibi semptomlar için antidepresanlar ya da anksiyolitik ilaçlar reçete edilebilir. Bu ilaçlar kişinin psikoterapi sürecini daha etkili hale getirebilir.
- Destekleyici Terapiler: Bireyin kimliklerini ve bu kimliklerin etkilerini daha iyi anlaması için grup terapisi ve aile terapisi gibi yöntemler de kullanılır. Grup terapisi bireyin benzer sorunlar yaşayan diğer insanlarla etkileşim kurmasına ve yalnız olmadığını hissetmesine yardımcı olabilir.
Tedavi sürecinde sabırlı ve istikrarlı olmak önemlidir. Çünkü çoklu kişilik bozukluğu karmaşık ve uzun süreli bir bozukluktur. Uzman rehberliğinde yapılan terapi kişinin farklı kimlikleri arasında bir uyum sağlayarak daha dengeli bir yaşam sürmesine olanak tanır.
Belirtiler kişiden kişiye farklılık gösterebilir ve yoğunluğu değişebilir. Eğer siz veya tanıdığınız biri bu belirtileri yaşıyorsa profesyonel bir ruh sağlığı uzmanına başvurmak önemlidir. Profesyonele erişimin zor olduğu durumlarda online doktor görüşmesi ile online sağlık hizmetleri kapsamında gerekli muayene sağlanabilir.