En Tehlikeli Romatizma Hangisi?
Romatizma hastalıkları başta kaslar, eklemler, tendonlar ve bağlar olmak üzere tüm vücudu etkileyebilen inflamatuar, otoimmün ve dejeneratif bir grup hastalığı ifade etmek için kullanılan genel bir terimdir. Romatizmal hastalıklardan bazıları hafif semptomlarla seyrederken bazı romatizma türleri ciddi komplikasyonlara neden olabilir. Bu nedenle “En tehlikeli romatizma hangisi?” sorusuna cevap arayan uzmanlar öncelikle dünya genelinde yaygın rastlanan romatizmal hastalıkların semptomlarını ve semptomların doku ve organlar üzerinde yarattığı etkileri dikkate alırlar.
Romatizmal Hastalıklar Nedir?
Romatizmal hastalıklar özellikle eklemlerde ve kemiklerde ağrı, sertlik ve şişlikle kendisini gösteren çeşitli sağlık sorunlarıdır. Bu nedenle romatizma halk arasında sıklıkla eklemlerde ağrı ve şişme ile oluşan hastalık olarak da tanımlanır. Yunancada hareket anlamına gelen “rheuma” kelimesinden köken alan romatizma başta kas ve iskelet sistemi olmak üzere vücudun çeşitli doku ve organlarını etkileyebilir.
Romatizmal hastalıkların kesin nedeni bilinmemekle birlikte araştırmalar, genetik ve çevresel çeşitli faktörlerin hastalığın ortaya çıkmasında etkisi olduğunu göstermektedir. Çevresel faktörler denildiğinde ise ilk akla gelen sistemik lupus eritematozus (SLE) hastalığına neden olduğu düşünülen Epstein-Barr virüsü gibi enfeksiyon hastalıklarıdır. Romatizmal hastalıkların bazıları hafif semptomlarla seyrederken büyük çoğunluğu ağrılıdır ve kişinin yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyebilirler. Bu nedenle “En tehlikeli hastalık nedir?” sorusuna yanıt olarak bazı romatizma türlerinin yaşam süresi üzerindeki olumsuz etkisi düşünüldüğünde romatizmanın en tehlikeli hastalıklar içerisinde değerlendirildiği söylenebilir.
Romatizmal hastalıkların türüne göre belirtileri farklılık gösterse de yaygın olarak rastlanan bazı semptomlar şu şekildedir:
- Başta eklemler, kemikler ve kaslar olmak üzere vücudun farklı bölgelerinde hissedilen ağrı,
- Eklemlerde şişlik,
- Kaslarda ve eklemlerde sertlik,
- Hareket kabiliyetinde azalma,
- Yorgunluk,
- Bazı romatizmal hastalıklarda yüksek ateş,
- İstemsiz kilo kaybı.
Yukarıda sayılan romatizma belirtileri arasında eklemleri, kasları ve kemikleri etkileyen ağrı, şişlik ve sertlik hastaların en sık şikâyet ettikleri semptomlardır. Bu nedenle romatizmanın halk arasında sıklıkla “eklem ve kaslarda kendini gösteren ağrılı hastalık” şeklinde tanımlandığı da görülebilir.
Günümüzde 200’den fazla romatizma hastalığı olduğu bilinmektedir. Bu hastalıkların büyük çoğunluğu inflamatuar ve otoimmün hastalıklardır. Bir diğer ifadeyle bağışıklık sisteminin kişinin kendi doku ve organlarını yabancı olarak algılaması ve onlara karşı savunmaya geçmesi romatizmal hastalıkların başlıca nedenleri arasında yer alır. Dünya genelinde yaygın olarak görülen başlıca romatizma türleri şu şekildedir:
- Romatoid artrit,
- Sistemik Lupus Eritematozus (SLE),
- Ankilozan spondilit,
- Psoriatik artrit,
- Skleroderma,
- Behçet hastalığı,
- Osteoartrit (kireçlenme),
- Juvenil idiopatik artrit
Yukarıdaki romatizmal hastalıkların her birisinin hastalar üzerinde yarattığı etki farklıdır. Bu nedenle nasıl ki “En tehlikeli depresyon hangisi?”, “En tehlikeli kanser hangisi?” gibi sorulara cevap vermek kolay değilse “En tehlikeli romatizma hangisi?” sorusuna da net bir cevap vermek zordur. Ancak romatoid artrit, lupus, skleroderma gibi bazı romatizma türlerinin sağlık üzerinde diğerlerine kıyasla daha fazla etkisi olduğu söylenebilir.
Romatoid Artrit
Romatoid artrit eklemlerde sertlik, ağrı ve şişlik ile kendisini gösteren bir romatizma türüdür. Bu nedenle sıklıkla tecrübe ettikleri için bazı hastaların, özellikle de romatoid artrit hastalarının, “Eklem sertliği nedir?” sorusunun cevabını vermesi çok zor değildir. Halk arasında iltihaplı romatizma veya iltihaplı eklem romatizması gibi farklı isimlerle de anılan romatoid artrit eklemler, kaslar, kemikler, bağ doku ve tendonlar başta olmak üzere vücudun farklı doku ve organlarını etkileyebilen otoimmün yani bağışıklık sisteminin yanlış reaksiyonundan kaynaklanan, enflamatuar (iltihaplı) bir romatizma çeşididir.
Romatoid artritin karakteristik özelliklerinden bir tanesi simetrik şekilde ilerlemesidir. Bir başka ifadeyle iltihaplı romatizma hastalarında çoğunlukla vücudun her iki tarafındaki aynı eklemler etkilenir.
Romatoid artrit başlangıçta parmak eklem iltihabı gibi daha çok küçük eklemlerde ortaya çıkar. Ardından gerekli tedavi uygulanmazsa hastalık ilerleyerek diğer eklemleri, kemikleri hatta akciğer, böbrek, beyin gibi organları etkileyebilir. Romatoid artrit belirtileri arasında en yaygın rastlananlardan bir tanesi de eklemlerde özellikle sabah uyandıktan sonra sertlik olmasıdır. Bu hastalar uzmanlara başvurduklarında genellikle sabahları parmak eklemlerinde ağrı olmasından şikâyet ederler. Bunların yanı sıra bazı durumlarda romatoid artrit hamilelikte el parmak eklemlerinde ağrı ile de kendisini gösterebilir. Bu nedenle uzmanlar öncelikle hastalığı teşhis etmek için parmak romatizma testi gibi eklemlerin görüntülenmesine yardımcı olan tanı yöntemlerine başvurabilir.
İltihaplı romatizmanın kesin nedeni bilinmemekle birlikte çeşitli çalışmalar genetik faktörlerin romatoid artrit üzerinde rolü olabileceğini göstermektedir. İlave olarak sigara kullanımı, obezite gibi risk faktörleri de romatoid artrit riskini artırabilir. Günümüzde çeşitli ilaçlar veya cerrahi yöntemler kullanılarak iltihaplı romatizma semptomları kontrol altına alınabilir. Bu nedenle eski zamanlarda romatoid artrit, yaşam süresi ve beklentisi üzerinde istenmeyen etkiler yaratabilir iken, günümüzde erken müdahale ve doğru tedavi planlaması ile hastaların yaşam kalitesi arttırılabilir.
Sistemik Lupus Eritematozus (SLE)
Otoimmün yani bağışıklık sisteminin kendi dokularını yabancı olarak algılaması ve onlara karşı yanlış bağışıklık yanıtı geliştirmesi neticesinde ortaya çıkan romatizma türlerinden bir diğeri de sistemik lupus eritematozus (SLE) hastalığıdır. Otoimmün bir hastalık olan lupus başlangıçta genellikle tek bir organı etkilese de ilerleyen dönemlerde tüm doku ve organlarda iltihaplanmaya neden olabilir. Kutanöz lupus, yenidoğan lupusu, ilaca bağlı lupus gibi farklı türleri olan lupusun en yaygın rastlanan türü SLE’dir.
Belirtileri arasında eklem ağrısı, kansızlık, baş ağrısı, kanama bozuklukları gibi semptomlar bulunan SLE; eklemleri, cildi, böbrekleri, kalbi ve diğer organları etkileyebilir. Kesin bir tedavisi olmamakla birlikte bir sağlık kuruluşuna başvurulması ve gerekli tetkiklerin yapılması sayesinde hastalık erken dönemde teşhis edilebilir. Romatizma denildiğinde en tehlikeli hastalık olarak sayılabilecek hastalıklardan bir tanesi lupus olsa da tedavi sürecinde uzmanların reçete ettiği antienflamatuar ve/veya bağışıklık sistemi baskılayıcı ilaçlar semptomları kontrol altına almaya yardımcı olabilir.
Ankilozan Spondilit
Ankilozan spondilit başta omurga olmak üzere vücudun farklı bölgelerindeki kemikleri etkileyen inflamatuar bir romatizma hastalığıdır. Özellikle genç yaşlarda ortaya çıkan ankilozan spondilitin kesin nedeni bilinmemektedir ancak genetik faktörlerin hastalığın ortaya çıkmasında rolü olduğunu gösteren bazı çalışmalar vardır. Ankilozan spondilit hastalarında omurga iltihabı en yaygın rastlanan semptomlardan bir tanesidir. Erken dönemde tanı konulmaz ve tedavi edilmezse omurgadaki iltihaplanma ilerleyerek omurga kemiklerinin tamamen kaynaşmasına ve hareket kabiliyetinin bozulmasına neden olabilir.
Sabahları omurgada sertlik, ağrı, iştahsızlık, yorgunluk gibi belirtilerle kendisini gösteren ankilozan spondilit ilerleyen dönemlerde vücudun diğer bölgelerine de yayılarak göz iltihabı, bağırsak iltihabı, kalp kapakçığı iltihabı gibi ciddi komplikasyonlara neden olabilir.
Psoriatik Artrit
Halk arasında sıklıkla sedef romatizması olarak da adlandırılan psoriatik artrit ciltte kızarıklık ve gümüş renginde kepeklenme ile kendisini gösteren sedef hastalığına sahip kişileri etkileyen inflamatuar bir romatizma çeşididir. Psoriatik artrit semptomları kişiden kişiye değişiklik göstermekle birlikte kas ve eklem ağrısı, eklemlerde sertlik, şişlik, kafa derisi gibi cilt bölgelerinde sedef renginde kepeklenmeler, pul pul dökülmeler, tırnaklarda çukurlaşma, tırnağın deriden ayrılması gibi semptomlara sık rastlanır. Psoriatik artrit tedavisi planlanırken uzmanlar öncelikle hastalığın şiddetini dikkate alır. Tedavinin amacı iltihabın ilerlemesini önlemek ve semptomları kontrol altına almaktır.
Skleroderma
Skleroderma ciltte ve organlarda sertleşme ve kalınlaşma ile karakterize otoimmün bir sağlık sorunudur. Yunancada sertlik anlamına gelen ‘sklerosis’ kelimesinden köken alan skleroderma sert cilt anlamına gelir. Nadir rastlanan bir sağlık sorunu olmakla birlikte cildin yanı sıra kalp, akciğer ve böbrek gibi organları da etkilemesi hastalığın en tehlikeli romatizma türleri arasında değerlendirilmesine neden olur.
Skleroderma belirtileri denildiğinde ilk akla gelen Raynaud fenomeni olarak da bilinen, kan akışının azalmasına bağlı olarak parmaklardaki renk değişikliğidir. Özellikle soğuk havalarda el ve ayak parmaklarının rengi maviye, mora dönebilir. Günümüzde hastalığın kesin bir tedavisi bulunmamaktadır. Bununla birlikte bazı ilaçlar yardımıyla semptomları kontrol altına almak mümkündür. Skleroderma cildi ve diğer organları etkileyebildiğinden tedavi sürecinde romatoloji, dermatoloji ve iç hastalıkları bölümü uzmanları gibi çeşitli branşlardan uzmanlar multidisipliner bir anlayış içerisinde hareket eder.
Behçet Hastalığı
İlk kez 1937 yılında bir Türk doktor olan Hulusi Behçet tarafından tanımlanan Behçet hastalığı ya da Behçet sendromu aft olarak da adlandırılan tekrarlayan ağız yaraları veya genital yaralar ile karakterize inflamatuar, kronik bir sağlık sorunudur. Türkiye’nin de içerisinde bulunduğu tarihi İpek Yolu’nun geçtiği ülkelerde daha sık rastlanan Behçet hastalığının kesin nedeni bilinmemekle birlikte genetik faktörlerin hastalığın ortaya çıkmasında rolü büyüktür.
Bazı vakalarda ağız ve genital bölge yaralarına ek olarak gözlerde, beyinde, deride, damarlarda ve eklemlerde de tutulum görülebilir. Araştırmalar Behçet vakalarının %30-50 sinde eklem tutulumu olduğunu göstermektedir. Behçet hastalığını tamamen tedavi edebilecek bir ilaç yoktur. Ancak erken dönemde tanı konulması ve hastaya uygun bir tedavi planlaması yapılması semptomların kontrol altına alınmasına ve organlarda ortaya çıkması muhtemel hasarın önlenmesine yardımcı olabilir.
Romatizmal hastalıklar dünya genelinde yaygın olarak rastlanan, özellikle eklemlerde, kemiklerde, kaslarda, tendonlarda ve bağ dokuda iltihaplanma, sertlik ve şişlik gibi semptomlara neden olabilen sağlık sorunlarıdır. Bir diğer ifadeyle “Romatizma tehlikeli mi?” konusunda yapılan çeşitli çalışmalara bakıldığında bazı romatizma türlerinin diğer doku ve organları da etkileyerek ciddi komplikasyonlara neden olabileceği görülebilir. Günümüzde gelişen sağlık teknolojisinin de yardımıyla en tehlikeli hastalıklar içerisinde sayılan hastalıkların semptomları bile uygun bir tedavi planı ile kontrol altına alınabilir. Bu nedenle özellikle ailesinde romatizma öyküsü bulunanların alanında uzman bir hekimden randevu alarak düzenli kontrollerini yaptırması önemlidir.